BEKLİYORUM YILLARDIR GECEME TEŞRİFİNE…
Sonsuz ağlayışların dehlizlerinde buluyorum kendimi ara sıra
Sözlerim noktasız kalıyor her defasında
virgülde tamamlanmaya çalışıyor
Denizlerin dalgaları kadar sakin ve gülen güneş kadar mahzun bakıyor gözlerim şimdilerde
Şimdilerde bir çift göz arıyor umudun yitirildiği gözlerde
Sabahın güzelliğinde gecenin karanlığıyla bir çift göz….
Bileklerimdeki son damla
Dimağlarım bitiyor sana
Sözlerimin arkasında duracak kadar gücüm yok ama
Secdelere yönelecek yürek var anlımda
Yıldızlara bakacak yüzüm yok amma
Ayın nazlı ışığıyla pencereme düşen bir damla göz yaşı var avuçlarımda
Dua dua rahmet var her damlasında
İşitmediğim bir ses var yüreğimin en kanayan yarasında
Haykırsa da yürek; dilde kahır, gözde nazar
Sözün en acısı ,yürekte kanayan yaran var
En yeşiliyle geldiğin ,en karasıyla baktığın, en beyazıyla güldüğün, gecelerim var olsun ne olur!
En tebessümlü bakışlarınla, sinemi çatlatan gül kokunla, kararlı adımlarınla gelişin var olsun ne olur!
Bak her bir şey var bende sana hazır ve nazır
Bekliyorum amma
vakit dar
yokuş var
dizlerimin sızısı yüreğe münhasır
Sensiz gecelerin gözü kör kulağı sağır
Hisleri alınmış teker teker
yazık ki buhranlar baharlarda hep hazır.
Sabahlar yetim
Geceler hiç gün yüzü görmemiş ağlayan bir çocuk
Yetimin yetimi
Tutsa da elini yarin sıcak elleri
Bir annenin elleri değmeden sıcaklık neye yarar ki
Sussa da dilleri ,yüreği hep yanar bir yangın misali
Sensizlik bana dar, dünyama dar günüme dar
Geceme hepten dar…
sen gel ki buralar bana anca bahar …
Güldür yüzündeki tebessümle yüreğimi
Sevindir bir çocuğun annesini arayan sözleri gibi
Bulunca ağlayan gözleri gibi beni
Ağlat beni de
Sevindir gelişinle
Öyle bir gelki yüreğim çıksın en sevgiliye…
gel diyorum amma
Yüzüm yok sana bakmaya
sözüm yok kelamına
anca
Gözüm var ağlamaya
Elim varmaz utanır sana dokunmaya
Kokunu sineme çekerim amma ne olur
Sende gel bana sende gül sende sev…
Geceme teşrif et, nurunla uyandır beni
kokunla sar
tebessümünle sarmala…
geliver bekliyorum yılladır geceme teşrifine….
Sabahın güneşine
Hasret
Yüreğime en temiz gelişinle
Bekliyorum yıllardır geceme teşrifine…
Nihal POLAT
NE OLUR AFFET…
Ben bencilliğin arkasında kocaman bir dağım
sözlerim yalandan ibaret hiçlikler deryası
göz yaşlarım saçmalık
aldığım nefes sensiz
Sala seslerinde hiç gelmedin aklıma
Ve diğer zamanlarda
Rahmetinin derinliklerinde yıkamak varken yüreği
Hep sensiz yaşattım kör olası bedeni
İsyanlarım arttı hep sana
Sevdim ama sensizdi bakışlarım
Yüreğimde sen yoktun
Yüreğim sahte sevdaların koynunda
Senin için değil nefsim içindi sevgim
Nefsimin esiri bendim nefsi esir etmedim
Minarelerde ezanlar okunurken bana
ben Sahte uzaklar koydum seccademle arama
Saçma sebeplerim vardı kıyamsız kalmaya
Belimi düzelten rükuları hep attım bir kenara
Alnımdaki kiri secdeyle temizlemedim
senle yakınlığa uzak kaldım her ezan esnasında
Zavallı hiçliklerin zavallı sahibiyim ben
Hakikat denince ben diye bir şey yok
Şairin dediği gibi bir pireydim bencil devliklerin ardında
Vazgeçemedim sensiz günlerimim karanlığından
Avuçlarımda yüreğime akıttığım dualarım yoktu benim
Deryalardaydım deryadan haberim yoktu benim
Gün yüzü görmemiş karanlıklarda ay ışığıyla yetinmeyi yeğledim
Gecelere gece dedim
Gömdüm her defasında başımı yastığa
Uykuların mahmurlu var gözlerimde
Sabahın rahmetini kucaklamak yerine anlık zevklerle yetindim
Sonsuz secdelerin zevkini bir kez olsun yaşamadım ben
Yüreğimde biriktirdim günahları
Kömür karası oldu yüreğim
Tövbelere yer vermedim
Senli gecelere hiç uzanmadı ellerim
Hiç sen diye kapatmadım gözlerimi
Hiç senle uyanmadı gecelerim
hiç sabahı olmadı gözlerimin
Düşüncelerim karışık
Yüreğim buruk
buram buram Özlem kokuyor ellerim
buram buram hasretin kokuyor yüreğim
buğulu gözlerim denize bakıyorum
Ne çok seni hatırlatan şey varmış oysa
Rahmetin geliyor hemen aklıma
Anne merhametinin senin merhametin yanında bir okyanusta damla olduğu geliyor
dizlerimin ağrısını hissettiğim hissedebildiğim geliyor
Martıların sesleri ne de güzelmiş
Hepsi sen diyor senle bitiyor
Ve ben bu sefer işittiğimi hissediyorum
Karşıda bir simitçi yorgun beti benzi soluk
Yanaşıyor yanıma bir simit diyor
Alıyorum
Biraz martılar biraz ben
Nimetinden yararlanıyoruz ve şükranlarımızı sunuyoruz sana
Martılar kendi dillerince ben kendi dilimce
Varlığının en derinini hissediyorum
Yutarken yediğimi
Tat alıyorum
rahmaniyetin gözlerimin önüne seriliyor
Şimdi
Ağlıyorum
Ya rab ne yüce şeymiş sana göz yaşı dökmek
Yüreğimdeki kuşlar teker teker uçuyor semaya
Sen diyor sana geliyor…
Ahhh uzak diyarların uzağında şah damarı yakınlığıyla
Beni benden bilen rabbim
Sensiz kalan zamanlarım
Zamansız kalsaydı keşke
sensiz dökülen göz yaşlarım
kurusun en derininden sensizliğe
sensiz tutan ellerim yürüyen ayaklarım gören gözlerim hiçlikler dehlizinde
sil beni rabbim göm beni toprağın karasına tarifsizce
merhametin okyanustu daldırdın yüreğimi okyanusun derinliklerine
işte tuttun yüreğimin ellerinden
aldın beni kendine
ne olur bırakma beni sensizliğe….
Ne olur sensiz soluklarımla alma beni kendine
Azrail’in gülüşü olsun gözlerinde
Bende sana ulaşma heyecanı en derinde
Sana ulaşayım rahmetinin serininde
Cemalini bulayım senleyken gözlerimde…
Nihal POLAT
ÖLÜRSEM DUARLA…
Bitiriyorum
Kalan son damla kanımla naşımı yazıyorum mezar taşıma
Sözlerim sona erdi
Ne kelam çıkıyor dudaklardan
Ne kalem karası beyaz sayfalarda
Derdimi, hayalimi, sevgimi son kez yazıyorum
Ne yüreğe bir daha değecek göz yaşları
Nede sonsuz vuslatlar olacak hayatımda
Hayatım da olmayacak,Ellerimden alındığında
Bir tek toprağın kokusu kalacak sinemde
Ve adım… verdiğim son nefes sonrası
Mezar taşımda…
Tanımadığım insanlardan dualar akacak belki de
Günahsız yürekleriyle çıkarsız dualar sunacaklar ruhuma
Belki bir iki kişi gelecek yanıma ara sıra
Derdini anlatacak ve göz yaşı dökecek bana
Özlemini sunacak göz yaşlarında
Sonra bir gül bırakacak mezarımın başına
Sevgilinin kokusunu almam için toprağın altından
Ve ardımdan baka baka ayrılacak yanı başımdan
Her başın bir sonu olduğu gibi bende bir gün son bulacağım bu dünyada
Faniden bakiye göçeceğim son salavat dudaklarımda
Kayıp göz yaşarlımı sunacağım toprağa
Dökeceğim içimi
Dost olacağım toprakla
Kefenim beyaz olacak benim
Bedenim yağmurlarla yıkanacak
tertemiz bir gelin gibi gireceğim
Tertemiz toprağa
Günahın, isyanın, hüsranın kuytusundan sıyrılıp atacağım bedenimi Ummanlara
Ve haşrolacağım rabbimin gölgesinin altında
Duam olacak son hecem amin amin amin
Rabbim Duamlarım hep sana
Haşret beni semanda
Gül kokularıyla serinlet mezarımı
Son tekbirin dudaklarımda al beni yanına
Ve ne olur yakma beni cehennem azabında
Firdevsleri nasip et şu kullarına
Kevserinden yudumlat Resul’ un(SAV) avuçlarıyla… bir daha ve bir daha amin amin
Nihal POLAT